Konuşulması Gereken Kişiler: P.T. Barnum Kim? ve Film Önerisi: the Greatest Showman

Alışılagelmişin dışında bir yazı yazıyorum bugün fakat hayatımda şu ana kadar izlediğim en müthiş müzikal filmden sonra karar verdim ki bu blog sayfasında moda, dizi, film gibi konuların dışına çıkıp beni hayatlarıyla ve başarılarıyla etkileyen tarihteki insanlar hakkında da küçük yazılar oluşturmalıyım. Bunlardan ilki (belki bileniniz vardır) P.T. Barnum olacak.

Peki P.T. Barnum kim?

Kendisi 1810 yılında Virginia'da doğmuş ve küçük yaşta babasını kaybettiği için ailesinin tüm yükünü sırtına almıştır. Fakat Barnum'ı farklı kılan şey gözünün hep yüksekte olması ve hayal gücünün çok geniş olması. Söylenenlere göre, Barnum'a çer çöp ne verirseniz onu kullanışlı ve dikkat çekici bir şeye dönüştürebilirmiş. Sanırım adını duyurabilmesinin nedenlerinden birisi de bu özelliği.

21 yaşına geldiğinde görüşlerini ve düşündüklerini rahatça yazabilmek için New York'ta bir dergi kuruyor ama hayali aslında her zaman daha büyük şeyler yapabilmek. Bunun ardından "tarihin ilk sirk"i olarak adlandırabileceğimiz Barnum'ın Amerikan Müzesi isimli bir yer açıyor.

Bu müzede deniz kızı iskeletleri, dinozorlar, filler ve tahmin edebileceğiniz ilginç ne varsa sergiliyor. Fakat Barnum'un çokta dürüst olduğunu söyleyemeyiz doğal olarak çünkü deniz kızı iskeleti olarak kılıç balığı iskeleti ve maymun kafatası kullandığı söyleniyor. Bu da Barnum'ı basında "sahtekar, dolandırıcı" olarak lanse etmiştir. Ne hikmettir ki, Barnum'ın aslında, olsun ya da olmasın, elindekileri tamamen farklı şekilde sunma yetisine sahip olduğunu düşünüyorum. Barnum konusunda ilgimi çeken şey de bu oldu çünkü kendisi söylenene göre çok büyük bir iş adamıymış ve başarısında ki sırrın bu yeteneği olduğu söylenebilir. 

Ama Barnum'u meşhur yapan ve dünyanın en iyi showmani unvanını almasını sağlayan şey aslında dünyanın ilk sirkini oluşturması. Dünyada bir ilki gerçekleştirmiş ve "ucube" olarak tanımlanan bir grup insanı bir araya getirerek onların farklı olduklarını göstermeye çalışmıştır ve bunu tüm Amerika'ya duyurmayı başarmıştır. 

Gösterisindeki biletlerin çoğunun satılma sebebi olarak gösterilen General Tom Thumb isimli 5 yaşındaki bir cücedir. Onu yaşından çok daha büyük birisi gibi gösterip, farklı liderlerin kostümlerine sokup izleyiciye sunmuştur. 

General Thumb dışında daha bir çok kişi de vardır. Örneğin; Sakallı Kadın, Dövmeli Adam, Dünyanın en şişman erkeği ve en uzun insanı gibi bir sürü görebileceğiniz gariplikleri kullanmış ve şu an herkes tarafından konuşulması gereken bir iş adamı haline dönüşmüştür. Çünkü aynı zamanda reklam sektöründe de en büyük yenilikleri gerçekleştirmiş ve ilk defa billboard kullanımını Barnum başlatmıştır. 

Eğer bu tarz hikayeler hoşunuza gidiyorsa ve hele de müzikal seviyorsanız, o zaman The Greatest Showman filmini kesinlikle izlemenizi öneriyorum. Çok iyi oyuncular ve seslerle çekilmiş bu film. Barnum'un asıl hikayesinin biraz dışına çıkılmış olsa da anlatılmak istenen gereğinden güzel şarkılarla verilmiş bana kalırsa.

Benim en sevdiğim şarkılar şunlar oldu;

1. Never Enough- Loren Allred

2. This is Me- Keala Settle

3. The Greatest Show- Hugh Jackman

Sanırım şu ana kadar yazmaktan en keyif aldığım yazı bu oldu ve bunun gibi daha çok yazı yazmak istiyorum. Bu yüzden hakkında yazmayı düşündüğüm bir diğer isim Edith Piaf. Umarım sizin de hoşunuza gitmiştir. 

Hazırlayan: Deniz Yapıcı