Bu Ara Ne İzledim: Haziran ve Temmuz 2018

Daha yenicecik mezun olmuş birisi olarak ve evde pineklememden mütevellit filmlere sardım. Hem modumu yükseltsin, kafamı dağıtsın, bir de azıcık güleyim dediğim için romantik komedi filmlerine yöneldim doğrusu. İzlediğim fimler de hoşuma gitti açıkçası. Ufaktan bahsedeyim de sizde bir bakın.


1. Külkedisi Anlaşması (Lying to be Perfect: Cindrella Pact)


Bu film sinemada sürekli gördüğümüz külkedisi hikayelerinden biraz daha farklıydı. Konusu basitçe şöyle; kendine güveni eksik ve dış görünüşünden memnun olmayan ama iş hayatında başarılı bir kadın olmak isteyen bir kızımız var. Çalıştığı dergide köşe yazarı olmak istiyor ve bunu gidip güzel ve alımlı patronuna söylüyor. 


Patron da tabi ki kızımızın köşe yazarı olabilecek kadar zarafete ve görüntüye sahip olmadığını söylüyor. Bunun üzerine kızımız kendi fotoğrafını değiştirip güzelleştirerek hayali bir köşe yazarı oluşturuyor. 


Filmin başlangıç hikayesi buradan yola çıkıyor ve kızımız ardından aslında bilgisayarcı çocuk sandığı şirketin patronuna aşık oluyor. 


Tabi film gereği kızımız hep şişman ve özgüvensiz kalamayacağı için diğer üç kız arkadaşıyla bir Külkedisi Anlaşması yaparak zayıflamaya karar veriyor. 


Film bu kurgu etrafında dönüyor kısacası. Peki filmi önerir miyim? Bence izlenmesi gereken bir film çünkü asıl anlatılmak istenen kadınların istedikleri zaman başaramayacakları bir şeyin olmaması. Eğer moraliniz bozuksa açın bu filmi ve izleyin. Belki size iyi gelecek bir şeyler vardır içinde.

2. Sevimli Tehlikeli

Daha önce Özcan Deniz'in yönetmenliğini ve senaryosunu üstlendiği bir film izlememiştim ve doğrusu oyuncuların hem yönetmen, hem senarist hem de oynadıkları filmlere karşı bir ön yargım yok değil. Geçenlerde izleyecek film bulamayınca bir şans verdiğim filmlerden birisi oldu kendisi. İlk olarak şunu söylemeliyim ki filmin senaryosu cidden sağlam. Ağlamak isteyene bire bir. Hele ki son sahnesi ciğerimi yaktı yani. Tam bir Türk filmi senaryosu. Eğlenceli yerleri de var tabi. 
Film kısaca kimsesiz bir sokak çocuğu ve beşiğinden kaçırılan bir kız çocuğunun etrafında dönüyor. Trajik olan şey ise kızı beşiğinden kaçıran kişinin bizim bu sokak çocuğunun olması. 
Tabi ardından bu iki gencin yolları kesişiyor ve aralarında bir aşk başlıyor. 



Filmi sonunu söylemeyeyim ama. Bence bir bakın.

3. Coco

Hayatımda izlediğim en güzel animasyonlardan birisi olabilir. Çoğu animasyon genellikle çocuklara hitap eder ve komedi ağırlıklı olur ama Coco yetişkinlerinde izleyip keyif alabileceği bir animasyon olmuş. Tabi bazı sahnelerinde hüngür hüngür ağlamam da cabası oldu. O kadar anlamlı sahneler vardı ki şu an burda özet geçmeye çalışmam nafile. Hiç tereddüt etmeden gidip izlemeniz gerekiyor. 


Ayrıca, eğer Latin müziklerine ilginiz varsa daha da hoşunuza gideceğinden eminim. 


4. Jumanji (Welcome to the Jungle)

Bu film Jumanji filminin yeni versiyonu tarzında çekilmiş. İlk filmde Robin Williams oynamıştı. İki filmin de ortak yanı şu; bir oyun var ve bu oyun lanetli. Her oynayışınızda başınıza kötü şeyler geliyor ve bundan kurtulmak için oyunu bitirmek zorundasınız. Welcome to the Jungle versiyonunda dört kişilik birbirinden farklı karaktere sahip lise öğrencileri okulda cezaya kalır ve bu sırada Jumanji oyununu bulurlar. 


Oyunu oynamaya başladıkları an içine hapsolurlar ve dört farklı oyun karakteri modunda oyunu bitirmeye çalışırlar. 


Tabi bu sırada karakterlerinde keşfetmedikleri yönleri fark ederler ve daha farklı bakış açıları kazanmaya başlarlar. İzlemesi eğlenceli ve komik bir filmdi. Biraz keyifleneyim diyorsanız tavsiye edebilirim 👍


Hazırlayan: Deniz Yapıcı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Konuşulması Gereken Kişiler: Prenses Diana

Harry Potter Serisi Hakkında Bilinmeyenler: Part 1

Sizi Motive ve Mutlu Edecek Youtube Kanalları